-
1 toute
I(pl toutes)1 chaque her [heɾ]a herkesb herkes ['heɾces]3 complet bütün [by'tyn]II(pl toutes)1 l'intégralité herşey◊Tout a été fait pour le sauver. — Onu kurtarabilmek için herşey yapıldı.
2 c'est tout bu kadar3 tout compris herşey dahil4 après tout hem sonra◊Après tout, ce n'est pas si difficile. — Hem sonra, bu o kadar güç değil.
5 en tout toplam6 tous / toutes herkes, her şey◊Tous sont venus. — Herkes geldi.
◊une fois pour toutes — bir daha... memek üzere
См. также в других словарях:
şiir — is., ed., Ar. şiˁr 1) Zengin sembollerle, ritimli sözlerle, seslerin uyumlu kullanımıyla ortaya çıkan edebî anlatım biçimi, manzume, nazım Halk şiirinden, divan şiirinden değil, şiir mefhumundan, sadece şiirden bahsedeceğim. N. Ataç 2) mec. Düş… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tutmak — i, ar 1) Elde bulundurmak, ele almak Kucağında kundaklı bir çocuk tutuyordu. Ö. Seyfettin 2) Ele geçirmek, yakalamak Evvela bu terbiyesiz köpeği tuttu, bağladı. Ö. Seyfettin 3) Avlamak Dalyan işletiyorum, tuttuğumuz balığı tekrar denize döküyoruz … Çağatay Osmanlı Sözlük